google.com, pub-7162523735140679, DIRECT, f08c47fec0942fa0

© Sütçüler'e Ayrıntılı Bir Bakış

20.HaBeRLeR

Sütcülerden haberler...

Sütcülerle ilgili her dogru haber çagdas toplum için sarttır.
En Yeni Sütcüler haberlerine ulaşabilirsiniz eğer sizde haberlerimizde yardımcı olmak isterseniz bize iletişim bölümünden mesaj atabilirsiniz.

Yeni senemizde umarız güzel ve sevindirici haberler yayınlamak dilegiyle, iyi seyirler.


 

DERYA ŞİMŞEK'İN İLÇEMİZ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELERİ
sutculer.com tarih 09.05.2008, 18:34 (UTC)
 " Sütcüler benim için bi başalngıç oldu aslında geldigimde cocuk cok iyi niyetli belki saf denilicek kadar temiz yürekliğimdin sütcülere ilk adımımı attığımda şimdi degiştimmi evet bana o kadar cok sey ögrettiki o küçük dünya askı sevgiyi kötülüğü güzleliği çirkinliği kısaca gercek dünyayo cok güzle dostluklarım oldu cok güzle düşnmanlarım oldu :) ama yine cok sevdim ben orayı ya herseyin ayrı ayrı tadı vardıben orad cok güzle insanları tanıdım çöp mehmet abimi ,ibrahim abimi ,özek ismaili,güngörü,ahmet abiyi ,en iyi dostlarımı serpilimi ,hasibemi ve daha ismini sayamadıgım bi çok insanı en cok deger verdigim zuzuyu o kendini cok ii bilir hiç yasadıklarından pişşmanmısın deseler asla derim harika günlerdi harika zamanlarda gercek doslugun oldugu kadar menfaat dostlukları vardı ama yine güzledi ya ....

ordaki muhabbetler ordaki gözyasları galiba bi daha hiç göremiycem orası benim gercek küçük dünyamdı suan mutluysam inanın sütcülere borcluyum bana o kadar çok şey ögrettiki sütcüler anlatmakla bitmez yasmak lazım

ben sütçülere gelirken cok agladım dogru ama bir de sütcelerden dönerken evet gene cok agladım ama bu sefer bir fark vardı canımda acıyodu

tesekkür ederim o yeşil gizemli dünya teşekkür ederim sütcüler iyiki senin bir parçanım ...."

 

2008 YILINDA KUZCA VE SAĞRAK DERNEĞİNDE YAPILACAK ETKİNLİKLER
KUZCA VE SAĞRAK DERNEĞİ tarih 03.05.2008, 08:57 (UTC)
 PİKNİK GEZİSİ

29. HAZİRAN 2008 TARİHİNDE İSTANBUL ÇATALCA İLÇESİ KABAKÇA KÖYÜ DÜZDERELER DİNLENME

TESİSLERİ PİKNİK ALANINDA YAPILACAKTIR.ÜYELERİMİZE VE HEMŞERİLERİMİZE DUYURULUR.

DERNEĞİMİZDE :
1 HAZİRAN AHMET ALİ ÖZCAN'NIN OĞLU'NUN SÜNNET MERASİMİ

15 HAZİRAN MEHMET METLEK'İN OĞLU'NUN SÜNNET MERASİMİ

22 HAZİRAN AYHAN METLEK'İN OĞLU'NUN SÜNNET MERASİMİ


NOT :SAYIN ÜYELERİMİZ YAPACAĞINIZ MERASİMLERİN GÜNLERİNİ DERNEĞİMİZE

ÖNCEDEN BİLDİRMENİZ RİCA OLUNUR.


YÖNETİM KURULU BAŞKANI


 

SUTCULER MYO BAHAR ŞENLİĞİ BUGÜN BAŞLIYOR.
sutculervakfı.com tarih 03.05.2008, 08:48 (UTC)
 SÜTÇÜLER MESLEK YÜKSEK OKULU TARAFINDAN DÜZENLENEN 1.BAHAR ŞENLİĞİ 3-4 MAYIS 2008 GÜNLERİ YAPILACAK.ÇEŞİTLİ YARIŞMALARIN VE EĞLENCELERİN OLACAĞI ŞENLİĞE ÇOK SAYIDA ÖĞRENCİNİN VE HEMŞEHRİLERİMİZİN KATILMASI BEKLENİYOR.
 

" KAVAKALTI " SOHBETLERİ BAŞLADI.
sutculervakfı.com tarih 03.05.2008, 08:47 (UTC)
 HAVALARIN ISINMASI İLE BERABER BELEDİYE PARKI HAREKETLİ GÜNLERİNE KAVUŞTU.DERTLEŞMELERİN TARTIŞMALARIN YAPILDIĞI KAVAKALTI SOHBETLERİ BAŞLADI.
 

YÜRÜYÜŞ SEZONU BAŞLADI.
sutculervakfı.com tarih 03.05.2008, 08:46 (UTC)
 HER YIL ÇOK SAYIDA YERLİ VE YABANCI TURİSTİN YER ALDIĞI YÜRÜYÜŞ SEZONU BAŞLADI. ANKARALI 2 İŞ ADAMININ 31 MART-8 NİSAN 2008 TARİHLERİNDE PERGE'DEN TOTA YAYLASINA YAPTIKLARI YÜRÜYÜŞ İLE İLGİLİ TUTTUKLARI NOTLARINI AŞAGIDAKİ BÖLÜMÜNDE OKUYABİLİRSİNİZ...


Merhaba Yürüyüşsever Arkadaşlar,
2008 yılı için planlamış olduğum St Paul Yolu Yürüyüşü'ne sevgili ortağım Osman Küçükoğlu ile birlikte 31.03.2008 tarihinde Antalya'nın Aksu kasabasından başladık.

1. gün; Perge antik kentini gezdik. Kurşunlu Şelalesi Milli Parkı'nı ziyaret ettik. Çok uzun asfalt yol yürüyüşü ile Aksu (Kestros) çayı üzerindeki Regülatöre ulaştık. İlk gün için yatay fakat çok uzun bir yürüyüş oldu. Bir Helen-Roma antik şehrini detaylıca inceleme ve yeşil renkli bir su kıyısında (Kurşunlu deresi) dinlenmek fırsatı bulduk. Regülatörde su neredeyse kurumuş gibiydi. Tehlikeli ve zor bir su geçişi yürüyüşü beklerken, botlarımızı bile çıkarmadan beton sedde üzerinde yürüyerek karşı kıyıya geçtik. Regülatör bekçisinin köpeği bize epeyce zorluk çıkardı. Çadırlarımızı kurduk ve uyuduk. Köpek ortağımı çok sevmiş, çadırının yanından ayrılmamış.

2. gün; Yavaş yavaş yükselmeye başladık. İşaretli rotamızda Uçan-1 şelalesine kadar yürüdük. Maalesef bu mevsimde bile su bulunmadığı için Uçan-1 mesire yerindeki işletmecisi şelale tabanında biriktirdiği suyu pompa ile şelalenin üst kotuna basıyor ve böylece suni bir şelale ortamı yaratıyor. Yine de oldukça başarılı ve akıllıca bir yöntem olduğuna karar verdik. Kısa bir dinlenme sonunda Uçan-2 şelalesine doğru 1 saatlik çok dik bir tırmanış yaptık. Uçan-2 de hiç su yoktu. Şelale duvarı çıplaktı. Fakat Antalya'ya doğru orman manzaraları alabildiğince önümüzdeydi. Hedef Pednelissos antik kenti idi. Yaklaştıkça köylülerden öğrendiğimize göre Pednelissos'ta sadece yıkıntı taşlardan başka bir şey yok. Görecek birşey olmadığına karar verdik ve Pednelissos'a uğramadan Kozan köyüne gittik. Emekli öğretmen Süleyman beyin Pednelissos Lokantasına ek tek odalı bungalowda geceledik. İbrikte ısıtılan sularla banyo yaptık. Süleyman hoca yoktu, fakat yengesi bize yardımcı oldu. Yemek yaptı.

3.gün; Hedef Haskızılören köyü. Çok zorlu bir yürüyüş oldu. Devamlı tırmanış halindeyiz. İşaretleme kalitesi giderek kötüleşiyor. Yön aramalar zaman kaybettiriyor. Parkurun son 1 km si çok sarp kayaların aşılması şeklinde oldu. Karanlık basmak üzere. Tehlikeli olabilir diye aşağılarda görülen kara yoluna indik. Haskızılören'e son metrelerde karayolundan girdik. Sağdaki ikinci, eski bir evin kapısını çaldık. Hasan ve ailesi iki odalı evinin 1 odasını bize tahsis etti. Çok iyi ağırlandık. Çok iyi bir akşam yemeği, uyku ve kahvaltı aldık. Beklenmedik misafirperverlik bizi mutlu etti.

4. gün; Amacımız Çandır köyüne gitmek, fakat yolun çok uzun olduğunu ve bu yolu 1 günde aşılamayacağını biliyoruz. Uygun bir yer bulursak Yıldız mevkiinde kamp yapacağız. Haskızılören'den kuzeye doğru çok dik bir tırmanış yaptık. Yaklaşık 3 saat. 750 metreden 1450 ye çıktık. 2 kez dolu yağdı. Hava çok soğuktu. Yağmurluydu. Tepede yaz kış orada kalan çoban Mustafa ve karısı ile çay içtik. İzlediğimiz işaretler çok uzun aralarla kayboluyor. Yön bulmak zorlaşıyor. Mermer ve diğer madenciler kendilerine yol açarkan işaretleri yok etmişler. Haritamıza ve önceden edindiğimiz bilgilerimize güvenerek ilerledik. Bu durumlarla karşılaşınca en kısa mesafeden orman yoluna çıkmayı ve yolu uzatsak da güvenli yürümeyi tercih ettik. Yağmur bastırdı, gece olmak üzere. Kamp yeri bulduk. Tam çadır kuracak iken bir araç sesi duyduk. Çandır köyü muhtarı avdan dönüyormuş. Şansa bak. Çandır'a kadar geldik. Muhtarın ve kardeşlerinin alabalık çiftlikleri ve pansiyon olarak işlettikleri 5 katlı bir binaları var. Banyo imkanı da var. Zaten 1 gün avantaj kazanmıştık. Çandır'da 1 gün dinlenmeye karar verdik. St Paul Yolu kitabında BAYRAKTAR ismi ile belirtilen alabalık çiftliğinin aslında BAYSALLAR olduğunu duyurmalıyım.

5. gün; İyi bir uykudan sonra Çandır köyünü ziyaret ettik. Antalya'da yaşayan ve birçok büyük şehirde sergiler açan, fakat bir rahatsızlığı sebebiyle kendi köyü olan Çandır'a sık sık gelen Ressam Selami Yılmaz ile tanıştık. Bize rehberlik yaptı. Köylülerle sohbet ve Karacaören baraj gölünü ziyaret, akşama alabalık ziyafeti bizi iyice dinlendirdi.

6. gün; Önümüzde yazılı kanyon var ama köylüler öyle tehlikeli şeyler anlattılar ki, beni ve ortağım Osman Beyi epeyce korkutmayı başardılar. Niyetimiz kanyonun başlangıcına kadar gidip fotoğraflamak ve sonra kara yoluna çıkarak bir araç ile Sütçüler ilçesine ulaşmak idi. Bu niyetle Yazılı Kanyonun başındaki meşhur tahta köprüye kadar geldik. O ana kadar çok da oyalandık. Saat 12 oldu. Hava açıktı. Yağmur yağmayacak gibiydi. Bize bir cesaret geldi. Köylülerin bizim izlediğimiz rotanın dışında başka yollardan bahsettiği kanaatine vardık ve Osman Beyle birlikte bildiğimiz işaretli rotayı izleyerek bu kanyon geçişini yapmaya karar verdik. 75-80 derecelik bir rampa halinde çam ormanı içinde 2 saat tırmandık. Birinci etap dik orman tırmanışı bitmişti. Kısa bir dinlenme ve akabinde ikinci etap kaya tırmanışını başlattık. Çok tehlikeli idi. Çok heyecen vericiydi. İyi bir ikili ekip oluşturmuştuk. Tehlike ve risk varsa yaklaşık düzende adım adım, yardımlaşarak ve hatta bazı yerlerde nereleri tutacağımızı ve nerelere ayak basacağımızı birbirimize göstererek ilerledik. Yardımlaşmamızı ve moral seviyemizi en üstte tutmayı başarmamızın neticesini aldık. Bu etabı da geçtik. Yemek molası verirken birbirimize sarıldık. Sanki dünyada bir ben ve bir de Osman Bey vardı. Sıra üçüncü etaba gelmişti. Mağara geçişi denilen enteresan bir geçiş şekli. Kaygan bir çakmak taşı yüzeyinde mağara çıkışı ve sonra mağara yan duvarında yan yan ilerleyerek mağaranın üst tarafından mağaranın dışına çıkış. Çok zorlandık. Yardımlaştık. Boynumuza astığımız uzun ter silme bezlerini halat gibi kullandık. İlerledikçe kendimize güvenimiz artıyordu. Birileri çıksa dese ki, "beyler artık bu kadar yeter, daha ilerleyemezsiniz, artık geri dönmeniz lazım" yemin ederim ki o geçtiğimiz yerden bir daha geçerek geri dönemeyiz. İlerlemeye devam. Nihayet kanyon sağ duvarının en yüksek noktasına vasıl olduk. Dinlendik. Karanlık bastırmadan inişi de tamamlamamız gerekiyordu. Burada taşların üzerinde kamp yapmak imkansız. Dördüncü etapta inişin kolay olacağını bekliyorduk. Meğer öyle değilmiş. Nasıl çıkıldıysa ayni şartlarda bir de iniş önümüzde belirdi. Yardımlaşma ruhumuzu burada da ön plana çıkardık. Sabırla adım adım ilerledik. Çürük kayaları temizleyip sağlamlarına basarak alçaldık.Toprak çoğunluklu bir zemine ayak basınca çok sevindik. Karanlık olmak üzereydi. Çürük köyünün ilk evinin önündeki çimene kamp kurmak istedik. Yaşlı sahibi bizi kovdu. Taksi tutun gidin dedi. Allaha emanet olun dedik ve aşağıda bir elma bahçesinde su başına kamp kurduk. Gece çok yağmur yağdı. Osman Beyin çadırı su aldı. Zahmetli bir gece idi.

7. gün; Sabah toparlandık, yağmur yağmaya devam ediyor. İşaretler bizi Yeşildere mahalline doğru getirdi. Köy yolu kavşağında bir taksi ve yanında 3 kişi. Selamlaştık, tanıştık. Bekirağa köyü muhtarı ve oğlu ile Sütçüler Kaymakamı domuz avına gitmek üzereler. Kaymakam Bey genç ve anlayışlı bir yönetici. Fotoğraf ile buluşmamızı belgeledik. Hemen bizi taksi ile Sütçüler ilçesine gönderdi. Zaten 2 km kalmıştı. Karacan Pansiyona yerleştik. Kahvaltıdan sonra pansiyon sahibi İbrahim ve Gülay Karacan ailesi bu sezon için gelecek trekkingcilere yeni rotalar belirlemek için o gün bir program yapmışlar ve yürüyüşe gideceklermiş. Davet edildik. Bizim için bonus oldu. Sütçüler ile Müezzinler arasındaki bölgede 4 saatlik bir yürüyüş yaptık. Yeni Roma yolları araştırdık. İyi bir akşam yemeğinden sonra gece rahat uyuduk.

8. gün; Hedef Tota Yaylası. Sabah 9 da otobüse bindik. ilk 5 km asfaltta ilerleyen rota işaretlerini araçla geçmeyi kararlaştırmıştık. Sağrak köyüne giden yol başında indik. Önce Adada antik kentini ziyaret etmeliyiz. Orada bekçi Hasan Hüseyin Aslan ile buluşacağız. 2 saatlik bir yürüyüş ile ters taraftan Adada'ya girdik. 2 alman öğrenci ile tanıştık. Hasan Hüseyin bize rehberlik yaptı. Alman öğrencilerle birlikte Adada'da iyi bir gezi yaptık. Meşhur Roma taş yolunda yürüdük ve fotoğrafladık. Ve sonra Tota Yaylasına yöneldik. 4 saat devamlı bir tırmanış yaptık. Kayalık bir dere yatağını takip ederek 1625 metreye çıktık. Tota yaylasına vardık. Dümdüz bir ova. Köylüler pulluk çekerek tarla yapmaya çalışmışlar. Kısa bir su molası verdik. Amacımız karanlık basmadan ağaçların arasındaki çimenli düzlüklere ulaşmak. 100 m kadar yukarıda kar yağmış. Tepe bembeyaz.
Nasıl oldu anlayamadım. Önce sol ayağım takıldı bir taşa, sonra sağ ayağım. Dümdüz çakıllı tarlada yüz üstü yere kapaklanacağımı anladım. Düşerken havada yan dönerek öncelikle sırt çantamın yere temas etmesini düşündüm ve uyguladım. Fakat sırt çantamın sağ yanına bağlı olan mat'ım öncelikle yere çarpınca beni yine zemine döndürdü ve yüzüm yerdeki bir taşa şiddetle çarptı. Bir kaç saniye içinde olan bu beklenmedik düşme neticesinde alnımın sağ tarafı oldukça büyük bir şekilde yarıldı. Çok kan akıyordu.
Yürüyüşümün burada bittiğini anladım. (Fotoğraf galerimin son fotoğrafı).
Yardımlaşma ruhu burada da devreye girdi. Ecza çantası, tampon, oksijenli sular, tendürdiyotlar, gazlı bezler, bandajlar ve nihayet kanamayı durdurduk. Tek başıma olsaydım bu kanamayı zor durdururdum. Ortağım soğukkanlılıkla ve cesaretle çalıştı. Hayatımı kurtardı diyebilirim. Osman Bey, sevgili ortağım. İyiki benimleydin. Seni çok seviyorum. Teşekkür sana yetersiz kalır.

İkimizde moralimizi bozmadık. Haritaları inceledik. En yakın orman yoluna kadar yürüdük. Ertesi günü ulaşamayı planladığımız Kasımlar köyündeki pansiyon sahibi Abdurrahman Beye telefon ettik. Arabasıyla geldi bizi aldı. Kasımlar köyü Sağlık Ocağında ilk tedavi yapıldı. Üç dikiş atıldı. Tetanoz aşısı yapıldı. Abdurrahman Beyin evindeki akşam yemeğinden sonra hemen Eğirdir ilçesine geldim. Özel bir poliklinikte bir kontrolden geçtim. Antibiyotik ve ağrı kesici aldım. 6 saat geçmişti.Baş dönmesi, mide bulantısı, kusma gibi tehlike işaretleri hiç olmadı. İlk otobüsle Ankara'ya döndüm. 8 Nisan sabahı Ankara'daydım. Ortağım Osman 'da 9 Nisan sabahı döndü.
Yürüyüşümüz erken beklenmedik şekilde erken bitti.
Fakat bir ekip nasıl olunur ? Bunu yaşayarak çok iyi öğrendik.
Bu çeşit yürüyüşler mutlaka en az 2 kişi ile yapılmalı, yaşadık.
Doğa sevgim hiç azalmadı.
Gelecek sene bu yürüyüşün Tota Yaylası-Aspendos bölümünü ve daha sonraki senede de Adada-Yalvaç bölümünü inşallah Osman Bey ile tamamlamaya niyetliyim.

St Paul Yolu Yürüyüşü - 1 (Perge'den Tota Yaylası'na) adını verdiğim bu maceramı aşağıdaki fotogaleri adresimden izleyebilirsiniz.

http://gallerymetin.fotopic.net/c1490368.html

Hepiniz sevgi ile kalınız.

Metin Kurt
 

300 TON ALABALIK ÜRETİYORUZ.
sutculervakfı.com tarih 03.05.2008, 08:42 (UTC)
 BALIKÇILIK İLÇEMİZ HALKI İÇİN HER GEÇEN GÜN ARTAN BİR GEÇİM KAYNAĞI OLMAKTADIR.İLÇEMİZ SINIRLARI İÇİNDE BULUNAN 9 ADET ALABALIK ÜRETİM TESİSİ VE 8 ADET AĞ KAFESCİLİĞİNDE YILDA TOPLAM 300 TON ALABALIK ÜRETİMİ YAPILMAKTADIR.
 

<- Geri  1 ...  17  18  19 20  21  22  23 ... 30Devam -> 
 
Sitemizin 853706 ziyaretçisiniz.

www.yesilsutculer.tr.gg

Author: Melih // Category: Etkinlikler

Hosgeldiniz
www.yesilsutculer.tr.gg sitemize bugüne kadar 208668 ziyaretçi ulasmıstır umarız daha iyi olabiliriz, Biz sütcüler daha iyi tanıtıyoruz, çünkü bizim sitemizin muhabirlerimiz sizlersiniz, Biz daha iyisi olana kadar en iyisi biziz.

google.com, pub-7162523735140679, DIRECT, f08c47fec0942fa0
google.com, pub-7162523735140679, DIRECT, f08c47fec0942fa0

www.yesilsutculer.tr.gg

Author: admin // Category: Etkinlikler

Geleneksel 22. Dut ve Pekmez Şenlikleri bu yıl 9-10 Temmuz 2010 tarihlerinde ilçemizde düzenlenecektir.Tüm halkımız davetlidir.

20.SÜTCÜLER DUT VE PEKMEZ FESTİVALİ | http://www.yesilsutculer.tr.gg

Yeni yaptıgımız tasarım umarız hosunuza gitmiştir, daha iyi olmak için calısıyoruz. iyi seyirler.

Yeni yaptıgımız tasarım umarız hosunuza gitmiştir, daha iyi olmak için calısıyoruz. iyi seyirler

Sütcüler;, Sütcüler llçemize ait Özellikler- Tarihi ve Turistik Değerler

Sütcüler llçemize ait Özellikler- Tarihi ve Turistik Değerler

Sütcüler llçemize ait Özellikler- Tarihi ve Turistik Değerler: -Yıva (Bavlu), 1478-1501 tahrir kayıtlarında nahiye (zeamet), 1522 ve 1568 tahrir kayıtlarında kaza, Katip Çelebi'nin Cihannümasında ise kaza olarak görülmektedir. Bavulu şekline dönüşen isim, Cumhuriyet döneminde 1962 yılına kadar sürmüş, bu tarihte yerleşime dağ-dağlık anlamına gelen Cebel ismi verilmiştir. 1938 yılında, belde halkının büyük şehirlerde sütçülük yapmaları üzerine ismi Sütçüler olarak değiştirilmiş ve Eğirdir'e bağlı bir nahiye iken ilçe statüsü verilmiştir. * Adada Antik Kent ( Sağrak Köyü Zengi Mevkii),Kocaköy (PEDNELİSSOS) Kesme Kasabası,Mağara (Aşağı yaylabel Köyü civarı),Kurşunlu Harabeleri (Kasımlar-Karadutlar Mevkii),Seferağa Camii (Sütçüler Merkez),Asar Kalesi Kalıntıları (Hacıaliler Köyü Çağıllıpınar Mevkii),Sığırlık Kalesi Kalıntıları (Yeşilyurt Köyü),Sur Kalıntıları (Sütçüler Merkez Taşkapı Mevkii),Kitabe (Belen Mahallesi),Mağara ve Sarnıçlar (Beydilli Köyü) Su Yolu Kalıntıları (Gürleyik-Tota-Zengi arası), Melikler Kalesi (Melikler Köyü Bahçe Mevkii),Mağara (Karadağ),İnsuyu-Yeraltı Suyu (Bekirağalar Köyü),Mağara (Selimler Sarıtaş Köyü),Şeyh Muslihittin Türbesi (Şeyhler Türbesi),Yazılıkaya Kanyonu, (Sütçüler-Çandır arası),Karacaören Barajı (Çandır Köyü),Küçüksu Alabalık Tesisi (Yeşilyurt Köyü),İçmeler (Kasımlar yolu Tota Mevkii),Köprüçay Kanyonu (Kasımlar-Manavgat arası) Sütçüler Dut Pekmezi festivali her yıl Temmuz ayı içerisinde yapılmaktadır. .

Sütcüler yazısı, Sütcüler ile ilgili, Sütcüler tezi

Isparta ilinin güneyinde bulunan Sütçüler ilçesi, çok daglık, arazinin egim degerleri yüksek ve ormanlık bir alandır. Arazinin bu yapısı nüfus ve yerlesmeyi sekillendirmis, yörede az nüfuslu küçük köy ve bu köylere baglı mahallelerin olusumuna ortam hazırlamıstır. Bir köy merkezine baglı bulunan mahalleler, bazen sadece birkaç ailenin yasadıgı üç bes ev ve eklentisinden meydana gelmekte, bazen de baglı oldugu köyden daha fazla nüfusa sahip olabilmektedir. Bu kır yerlesmelerinde tarım, hayvancılık, balıkçılık, arıcılık, orman isçiligi gibi ekonomik faaliyetler sürdürülmektedir. Ancak bu kır yerlesmelerinin dagınık, az nüfuslu ve ekonomik gelir düzeyinin çok düsük olmasından dolayı, Sütçüler kırsalından, basta Isparta sehrine olmak üzere göç olayı yasanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Yerlesme, Dagınık yerlesme, Mahalle,Tarım, Hayvancılık.

ABSTRACT Sütçüler district located in Southern Isparta is an area which is very mountainous, high slopes values of the lands and woodland. This structure of the land shaped the settlement, and it created an environment to exist a less populated villages and district attached to the villages. The districts attached a village centre some time take place three or five houses where a few family are living in. However, sometimes it might have much population than the village that it is attached. Economic activities of this rural settlement carried out in these fields such as, fishing, cattleman, occupation of mountain, beekeeping. Because of being less populated and very low standard of living in these rural settlements, peoples migrate from rural settlement of Sütçüler to Isparta City. Low standard of transportation makes the education, health services difficult. Key Words; Settlement, scattered settlement, district, agriculture, animal husbandry.

  • SÜTÇÜLER’İN BASLICA COGRAFİ ÖZELLİKLERİ
  • KIR YERLESMELERİNİN BASLICA ÖZELLİKLERİ
  • Sütçüler’de Köylerin Rakım Degerleri

Sütçüler ilçesi, Isparta ilinin güneyinde yer almaktadır. Dogusunda Konya iline baglı Beysehir ve Derebucak, kuzey ve kuzeybatısında Egirdir ilçesi, güneyinde Antalya iline baglı Serik ve Manavgat ilçeleri, batısında Burdur ilinin Bucak ilçesi ile çevrilidir (Sekil-1). Yaklasık 128.800 hektar alanı ile Isparta ilinin, hemen hemen % 14’ünü içerirr. Kapladıgı alan itibarıyla Isparta’nın büyük ilçelerinden birisidir. Arazisinin denizden yüksekligi, 250 ile 2500 m arasında degismektedir. Batı Torosların güneybatı, kuzeydogu ve güneydogu dogrultusunda sıkısarak birbiri içine girmesinden meydana gelen üçgen içinde yer alması nedeniyle, Sütçüler’in tamamı daglık bir alan içerisinde bulunmaktadır. İçinde bulundugu fiziki ortamın sonucu topografik yapısı kısa mesafeler içinde degisen, engebeli alanların genis yer kapladıgı Sütçüler’de düz arazi çok azdır. İlçe’de düzlükler genelde plato görünümündedir ve dagların yüksek yerlerinde bulunmaktadır. Sütçüler’de arazinin topografik yapısı ve bitki örtüsü, nüfus ve yerlesmeyi de etkilemistir. Alanının büyüklügünün aksine, Sütçüler az nüfuslu bir ilçedir.


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol